Dünya Klasikleri

..

Ormanın Çocuğu

Ormanın Çocuğu

Günlerden bir gün kurt cocuklarına yemek aramak üzere ormana doğru yola Birde bakmış ki çalıların arasından bir ses geliyor.
Sesin yanına Onu ağzıyla bezinden tutmuş ve evine götürmüş.
Evdeki tüm Bu çocuk insan olduğu için çok akıllıdır onu çok g Kurt ona tuzaklardan korunmayı öğretmiş.
Yılanda ona zor durumda kalırsa sesleri tan Çocuğu insanlardan kaçıran vahşi bir kaplanmış.
Kaplan kurdun çocuğu almas O yüzden çocuğu kaçırmayı kafasına koymuş.
Bir gün ya Ertesi gün kurt ormanda gezinirken insanların yapmış olduğu çukur tuzağa yakalanm Çukurdan çıkamıyormuş çocuk onun sesini duyarak onu kurtarmış.
Biraz daha geç kalsaymış kaplan Kaplan ikinci kez başarısız olunca maymunlardan yardım istemeye gitmiş.
Maymunlar Havada uçmakta olan bir kuşu gören çocuk ona öğretilen zor durumda kald Gel zaman git zaman çocuk büyümüş ve ormanda uzun süre yür Evin önünde duran bir kadın ve bebeği onun annesi olduğunu bilmiyormu Kadın çocuğu görünce hemen tanımış ve elindeki bebeği çocu Çok sevinen çocuk bir ömür boyu annesi ve kardeşiyle mutlu bir şekilde ya

Pinokyo

Pinokyo

Bir zamanlar küçük bir kasabada yaşayan ihtiyar ve fakir bir marangoz varmış.
B Kötüğü oymaya başlamış.
Oydukça kütükten ses çıkıyormuş, ahhh Gepetto usta sesin nereden geldiğini anlamıyormuş.
Kütüğü oydukça yavaş yava Kukla bittiğinde onu sandalyenin üstüne koymuş gepetto usta.
Yerleri süpürmeye Gepetto usta gördüklerine İnanamıyormuş.
Artık onunda bir çocuğu oldu Oğluyla çok güzel vakitler geçirmeye başlamış.
Aradan çok uzun y Bunun için üstündeki montunu satmış ve parayı çocuğuna vermiş.
Bu para Pinokyo yolda şarkı söyleye söyleye okula doğru gidiyormuş.
İnsanlara bakıyor Pinokyo ileride bir kalabalık insan topluluğu görmüş ve orada kocaman bir çad Kalabalığın arasından sıyrılıp çadırın girişine gelmiş ve Pinokyo babasının verdiği parayı hatırlamış ve cebindeki parayı vererek içeri Sahnede iki tane kukla dans ediyormuş.
Onları gören Pinokyo bunlar da benim gibi Seyirciler de Pinokyoya kızıyorlarmış, çekil oradan göremiyoruz diyorlarmış.
Kuklaları yukarıdan Bu bana çok para kazandıracak demiş.
Gösteri bittiğinde Pinokyoyu yakalamış ve Pinokyo babasının sözünü dinlemediği için çok pişman olmu Ağlamış ve Pinokyo’nun pişman olduğunu gören bir peri ortaya çık Peri, Pinokyo pişman olduğu için ona yardım etmiş seni buradan çıkaraca Ama Pinokyo’nun hiç parası kalmamış, Peri ona paralarını geri vermiş.
Pinokyo çok Yol kenarında duran tilki ve kedi Pinokyo’yu görünce ona bir oyun Pinokyo böyle şarkı söyleye söyleye nereye gidiyorsun diye sormuşlar.
Pinokyo Ama önce kırtasiyeden kalem ve defter alacağım demiş.
Tilki de peki paran Pinokyo da babasının verdiği parayı göstermiş.
Babası montunu satarak Pinokyoya Pinokyo da kolay yoldan para kazanmak için kabul etmiş ve bütün paras Tilki ile kedi gidince Peri ortaya çıkıvermiş.
Pinokyoya okula gidip gitmediğini sormu Aslında Peri gerçeği biliyormuş.
Pinokyo tabiki okula gittim, kırtasiyeden de Yalan söyleyen Pinokyo’nun burnu uzayıvermiş.
Peri sordukça Pinokyo yalan s Peride Pinokyo’nun burnunu eski haline getirivermiş.
Pinokyo’nun pişman olduğunu g Pinokyo okula doğru giderken sirkten kaçtığı adamı karşısında görmüş.
Bu çok Balinanın midesinde çaresizce kalakalmış.
Gepetto usta Pinokyoyu çok merak ediyormuş.
Pinokyo g Deniz kıyısında onu gören balıkçılar Gepetto ustaya teknesini vermi Birden teknesi batmış ve Gepetto usta yaşlı ve yüzme bilmediği için O sırada Pinokyoyu yutan dev balina Gepetto ustayıda yutmuş.
Balinanın i Pinokyo’nun pişman olduğunu gören peri onları kurtarıp karaya çıkarmış ve Gepetto usta ile Pinokya artık çok mutlu yaşıyorlarmış.
Pinokyo her gün Bir gün Pinokyo uyurken Peri onu gerçek insan yapmış.
Pinokyo uyandığında Babası gerçek bir çocuğu olduğu için çok mutlu olmuş ve öm

Rapunzel

Rapunzel

Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok “Ya bu marullardan yerim ya da ölürüm” demiş kendi kendine. Yemeden içmeden Sonunda kocası kadının bu durumundan öylesine endişelenmiş, öylesine endişelenmiş ki, t “Bunun hesabını vereceksin!” Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya “O zaman,” demiş cadı sesini biraz daha alçaltarak, “alabilirsin, canı ne kadar çekiyorsa alabilirsin Cadı bir ormanın göbeğinde, yüksek bir kuleye yerleştirmiş onu. Bu Daha çok uzaktayken güzel sesli birinin söylediği şarkıyı duymuş. Ormanda at Ertesi gün hava kararırken, alçak bir sesle “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın Akıllı kızın parlak bir fikri varmış. Prens her gelişinde yanında Ben seni dünyanın kötülüklerinden korumaya çalışıyordum!” diye bağırmaya Yıllarca gözleri kör bir halde yitirdiği Rapunzel’e gözyaşlar

Sihirli Lamba

Sihirli Lamba

Günlerden bir gün doğuda bir evde Alaaddin ve annesi yaşarmış evin Bir gün yine çok uzaklara muz satmaya gitmek üzere yola çıkmış fakat yolda bir Alaaddin altın para kazanmak ister misin diye sormuş.
Alaaddin ise ben ömür Adam Alaaddin’e benim söylediklerimi yapacaksın demiş adamla birlikte ileride duran kayayı itmi Alaattin zayıf ve Çevik olduğu için çok rahat delikten aşağıya Alaaddin aşağı indiği zaman gördüklerine İnanamamış yerde altınlar elmaslar p Orada duran Lambayı bana getir demiş Alaaddin o kadar Altının içinden eski Alaaddin lambayı adamı götürürken adam ona hadi çabuk ol diye ısrar edince Adam Alaaddin’e eğer lambayı vermezsen seni buraya kapatırım demiş.
Alaaddin O sırada yüzüğü parmağında düşmüş Alaaddin yüzüğü yerde görm Dile benden ne dilersen sahip demiş ama yalnızca üç dilek dileme hakkın var demi Beni evime götür demiş ve o anda evinde oluvermiş annesi onu birden kar Elimde bir tek bu eski lamba kaldı demiş.
Lambayı parlatmak için silerken birden Yüzyıllardır buradaydım beni kurtardınız dile benden ne dilersen sahip Alaaddin buraya güzel bir masa ve üstünü güzel yemeklerle donat demiş.
Alaaddin Sarayı hemen Eski yerine göt Artık herkes Alaaddin’in ne kadar zengin olduğunu konuşmaya başlamış.

Tavşan ile Kaplumbağa

Tavşan ile Kaplumbağa

Bir varmış bir yokmuş. Kendini çok beğenen bir tavşan varmış. Ben çok h Diğer hayvanlar onu hiç sevmiyormuş ama yarışmaya da çekiniyorlarmış. Bir gün kaplumba Neyse ertesi gün tavşanla kaplumbağa yarış alanına gelmişler ve start Neyse artık gideyimde şu yarışı bitireyim kaplumbağa ortalarda yok demiş. Kafasını bi

Çizmeli Kedi

Çizmeli Kedi

Çok, çok zaman önce bir köyde orta halli bir değirmenci yaşarmış. Bu Günün birinde bu değirmenci ölmüş ve mallarını üç oğluna paylaşt Küçük oğlu bu duruma çok bozulmuş. “Ağabeylerime ne güzel şeyler b - Bana bir çuval ve çizme verin de ne işe yarayacağımı görün Adam çok şaşırmış ama kedinin dediğini de yapmış.
Çizmeyi giyip, çuvalı s Çizmeli Kedi çuvalı ne yapmış dersin?
1. Sahibine götürmüş.
2. Krala
Tabii ki krala götürmüş. Kralın huzuruna çıkıp efendisi Marki’nin Akıllı kedi her gün krala farklı hediyeler götürüp Marki’nin Kedinin planı çok iyi gidiyormuş. Bir sonraki ayın ilk pazartesi günü kralın -Efendim hemen ırmağa gidip, soyunun ve suya girin. Bir araba sesi duyunca da “Yard -Neden, demiş efendisi.
-Siz dediğimi yapın, göreceksiniz neler olacağını, diye
Çizmeli kedi efendisinin kıyafetlerini saklamış ve kralı beklemeye başlamış. Kral ve k Kral hemen yeni kıyafetler vererek kedinin efendisini arabaya almış. Prenses, yepyeni kıyafetlerle arabaya Bu sırada onlardan önce yola devam eden Çizmeli Kedi tarlalara uğrayarak burada çal Kral her geçtiği tarlada durarak oraların kime ait olduğunu sormuş ve Çizmeli Kedi’nin planı tıkır tıkır işliyormuş. Yine önden giderek Akıllıca bir planı varmış yine.
-Dev’e sen çok yetenekli bir devmi Dev, hemen aslana dönüşmüş.
Kedi kız kıs gülerek devam -Bu kadar güçlü ve büyük bir hayvan olduğuna göre minik Buna sinirlenen dev:
-Ben istediğim her şey olabilirim, diyerek bir fareye dön Çizmeli kedi atlamış ve fareye dönüşmüş devi midesine indirmiş.
Şatonun artık Şatoya vardıklarında buranın Marki’nin şatosu olduğunu ve onlara bir ziyafet Kral, Marki’nin gücünden ve zenginliğinden emin olmuş. Prenses ve Marki’nin Çizmeli Kedi de onlarla birlikte bir ömür boyu mutlu bir şekilde yaşamış.

Altın Yumurtlayan Tavuk

Altın Yumurtlayan Tavuk

Köyün birinde, fakir ve saf bir köylü ve karısı yaşarlarm


Her sabah kümese girip yumurtaları toplayan bu köylü, ertesi sabah


Gün geçtikçe zenginleşen bu köylü, “daha da Günlerden bir gün; “Tavuk her gün bir altın yumurta veriyor, her


Aç gözlü köylü, hatasını anlamış, yaptığına çok pi

Ağustos Böceği ile Karınca

Ağustos Böceği ile Karınca

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde pireler berber iken


Ağustos böceği yazın bütün gün


Ağustos böceğinin aklına karıncanın kışa

-” Çok üşüyorum, hiç yiyeceğim yok karnım da çok aç bana yiyecek


Karınca: -” Bütün yaz sen ne yaptın niye yiyecek -” Ben bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledim.” deyince karınca çok
-” Madem öyle bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledin şimdide oyna

Azimli Üç Kurbağa

Azimli Üç Kurbağa

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok uzak bir


Dünyadaki bütün kurbağalarda bu heyecanlı yarışı ve arkada


Yarışmaya başlayan kurbağalar bu tezahüratları duydukça moralleri


Diğerleri kurbağalar hayret içerisinde bu işi nasıl

İki İnatçı Keçi

İki İnatçı Keçi

Keçileri bilirsiniz çocuklar, oldukça inatçıdırlar. Günlerden bir gün iki

Köprünün üzerinde birbirlerine doğru adım adım y

Büyük olan keçi yol istemiş küçük keçiden;

– Yol ver, karşıya geçeceğim.


Küçük ke

– Niyeymiş efendim, köprüye ilk ben çıktım, siz yol verin.

Büyük keçi ısrar etmiş, küçük keçi direnmiş.İki

Alınacak Ders: İnatlaşmak iyi değildir. Bu iki keçinin ba

İnatçı Eşek

İnatçı Eşek

Bir zamanlar, bir çiftlikte inatçı bir eşek yaşarmış. Bu eşek, “Dediğim

Ne var ki, eşek inat etmeye devam etmiş. İlla o yokuştan

-“İnadın galip geldi ama bunu iyi bil, bu inat senin için

Zavallı eşeğin inatçılığı onu felakete sürüklemi

Kral Çıplak

Kral Çıplak

Günlerden bir gün, uzak bir ülkede, giyimine kuşamına oldukça d Yine bir gün, başka bir ülkenin kralı kendisini ziyaret etmek istediğini s Derhal tellalı çağırmış;
-“Bütün terzilere haber gönderin” demiş. Öyle bir Bir müddet sonra, haber her tarafa ulaşmış. En iyi terziler, kralın huzuruna -”Daha iyisi, daha güzel olmalı!” diye hepsine bağırıp, çağırıyormuş.
– Sevgili kralım, ben Bilge terzi her defasında “sizin için çok özel bir elbise dikeceğim” demi – “Öyle bir elbise dikeceğim ki eşsiz olacak! Ne sizden önce, ne de sonra Kral sevinçle terziye gülümseyerek tamam demiş. Bu işi sana veriyorum!
-”Fakat bir şartım var” demiş. ”Elbisenin dikimi bitene kadar hiç kimse Kral aradığını bulmanın sevinciyle, bu teklifi kabul etmiş. Hemen bir kaç kese alt -”Haydi o zaman derhal dikmeye başla!” diye emretmiş.
Bilge terzi hemen başlam – ”Demek günlerdir boş oturuyorsun ha!”diye esip, kükremeye başlamış.” Günlerdir seni Bilge terzi sakin ve kendinden emin bir şekilde;
– “Sevgili kralım, bu kumaş çok Kral, aptal durumuna düşmemek için;
-”Evet, çok güzel. Demek zorunda kalm Çok geçmeden bu söylenti şehrin her tarafına yayılmış. Kralın yeni Terzi kralı giyim odasına almış, eski elbiselerini indirerek ona gerçekten varmış gibi üzerine -”Muhteşem oldunuz sevgili kralım, gerçekten çok şıksınız” demiş.
Kral -”Teşekkürler,çok güzel olmuş, çok beğendim.” demiş.
Kral yeni elbiseleri -“Kral çıplak!”
Bunu duyan halk gülmeye başlamış. Nihayet kral, geç olsa da